17 Ekim 2018 Çarşamba

OL'CAM BEN!

¨Neden?¨ diye sormayı geride bırakıp cevaplarımı bulup değerlendirmeye başladığım günlerdeyim. Bir drone'un havaya yükselişi gibi yaşamımın tepesinden bakıyorum ve gördüğüm sahneler bir film değil, bizzat kendi hayatım. Felsefe yapmadan, illüzyonsuz, oyunsuz, çırılçıplak ve sakince karşımda duran sahneler benim hayatıma ait. 
Karanlıkta ışık arar gibi, bu kez kendimi arıyorum. Tünelin sonu bana çıkacak, ondan eminim, çünkü ben'i gördüm orada, ben'i bekliyor. Varlığımı sadece kendime borçlu ve ait hissetmek için yürüyorum. Yürüdükçe kabul etmek ve affetmek ne demek adım adım sindiriyorum. Var oluşum doğumumla başladıysa da, arada durup var oluşumu başkalarına adadığımı seyrettiğim her karede kendimden özür diliyorum. Çünkü görüyorum ki adanmak hem kendime hem kendimi adadığım insanlara kaybettirmiş. 
Şimdi, kendimi kucaklayıp saçlarını okşuyor, gözlerinden öpüp ¨Seni çok seviyorum!¨diyorum kendime. Bana inanmıyor bazen, sorguluyor sevgimi ama biliyorum ki görecek, bilecek, emin olacak sevgimden aidiyetimden. 
Annemin bir lafı vardır, ben ne zaman üzülsem söylediği... Hep der ki; ¨Hadi doğurayım bir tane daha senden, olur mu? Olmaz!¨ Yani der ki; ¨Başka sen yok!¨  Ama anne sana hayırlı haberlerim var! Gözün aydın, kendimi doğuruyorum! Nurtopu gibi bir ben olacak, sancısından belli...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder